11 Aralık 2009 Cuma

aşkın sakız hali


kadim dostum n.axe ın aşk üzerine yorumu..

şıpsevdi aşkı:aşk ağırlıklı bi ilişki şıpsevdidir
ilk çiğnediğinde acayiptir tatlıdır çiğnedikçe çiğneyesin gelir
bi süre sonra yavanlaşır
tadı kaçar
nihayetinde sadece ağızda gevelenen bişi kalır geriye.

falım aşkı:ama sevgi ağırlıklı ilişki falımdır mesela
onunda ilk başta tadı daha bi iyidir ama
çiğnedikçe ilk tadı o kadar da aratmaz yani hemen hemen aynıdır
hatta kıvamı falan daha iyi hale gelir yerine oturur daha iyi patlatırdın falan.

sulugöz aşkı:bazı ilişkiler de var ki onlar bildiğin sulugöz
ta başından bi hoşnutsuzluğun vardır ama
ya tükürecek yer bulamadığından ya da sakızın kağıdını cebinde saklamadığından
bi türlü çıkaramazsın

he bi de sakızın tadı gitse de gitmese de
sen onu her daim şişirip patlatabilirsin
bazıları daha iyi patlar o başka
o da insana ayrı bi zevk verir

eski sevgiliyle yeniden çıkmak da sanırım çiğneyip kağıdına sardığın bi sakızı yeniden çiğnemek gibi bişi
insanın yeni ilişkilere ihtiyaç duymasına şaşmamak lazım bu bağlamda
kokmuştur pistir,tekrar çiğnendiğinde çok daha kötü tad gelir.nerden çiğnedim dersiniz.

harikasın dostum.

3 Aralık 2009 Perşembe

Ahmet Uluçay





ne milyon dolarlık bütçesi,ne astronomik rakamlı oyuncuları,ne de büyük stüdyoları vardı. sahip olduğu tek şey kocaman bir hayal gücü ve kimsede olmayan bir azimdi.
küçük bir kasabanın küçük bir köyünde deli bu adam fısıltıları içinde tutundu tutkusuna.
imkansızlıklar içinde çıkardı eserini.
sineması bile olamayan kasabanın köyünde yönetmen oldu.
90 dk lık kısa filmiyle topladı ödülleri.
ne hastalık ne parasızlık yıldırdı onu.
sayesinde gururlandık hemşehrimiz dedik.
sayesinde hayatımızda bir yönetmenle tanıştık.
sayesinde mahallemizi evimizi arkadaşlarımızı herkes tanıdı.
sayesinde imkansız diye bir kelime olmadığını öğrendik.
çok teşekkürler üstad bize bıraktığın güzel eserler ve öğrettiğin herşey için.
sayende sinema yönetmen gördü.
mekanın cennet olsun.

17 Eylül 2009 Perşembe

Yeni Türkçe

evet tdk nın yeni düzenlemeleri:
  • fahişelere, gece gündüz çalışıp amelelik yaptıkları için-seks işçisi
  • kadına, nedensiz bir biçimde-bayan
  • meme kanserine, çok müstehcen olduğu bu hastalığı duyan erkeklerin hastalıklı falan dinlmeyip bu memeleri hayal ettiği için-göğüs kanseri
  • şoför, ü kimse doğru düzgün kullanmdığı herkes şöför veya şöfer dediği ,küçük ünlü uyumuna bunca yıldır hala uymadığı ve itaat göstermediği için ve kibariyenin annesinin hatrı için-ulaştırma görevlisi
  • berber, çok eski moda kaldığı için artık kimse berber yazan yere girmediği için-saç tasarımcısı
  • tuvalet, e sıçmak artık çok kaba olduğu için herkes bunun yerine ihtiyacını lavabolarda gördüğü için-lavabo
  • ve temizlikçi şefi, ni sosyete tabaka çok kaba ve alaturka bulduğu için daha alafrangası olan- housekeeper olarak değiştirilmesine kara vermiş.
bu düzenlemeler için tdk ya teşekkür eder başarılarının devamını dileriz.

14 Eylül 2009 Pazartesi

Uzay Heparı


Hiç bir zaman bir müzik listem olamamıştır.Kafama eseni dinlerim genelde.Yapsamda çok komik olurdu heralde ibo dan ayağında kundura,katy perry den hotncold,apocalyptica dan bittersweet yada ac/dc den tnt yi ard arda dinleyebilen bir insanım.Ama bu sıralar çok duygusal zamanlarımdayım çok büyük bir üstadın eserlerini dinliyorum durmaksızın.Hızlı yaşa genç öl felsefesiyle hayata veda etmiş olan az zamanda büyük işler başaran uzay heparı nın şarkılarını dinliyorum.Evet gençlik ateşiyle bir zamanlar hastaydık bu adama.Gece,melek ve bizim çocuklar filmini rastgeliş izleyip arkasını deşeleyince hayranlığımda başlamıştı.Türk popunun güzel zamanlarının mimarıymış meğer her güzel şarkının altından o çıkıyormuş.Bu yıl onun anısına sonsuza diye bir albüm çıkardılar,hevesle dinledim ama hiç beğenmedim orjinallerini tercih ederim.işte nazarımda 6 hit:
  • biçare-demet sağıroğlu
  • küçüğüm-sezen aksu
  • masum değilim-sezen aksu
  • onursuz olmasın aşk-levent yüksel
  • serserim benim-aşkın nur yengi
  • unutursun-sertap erener
bir de o meşhur röportajı var ki,
'Ukalalık ya da megalomani olarak algılanmasın ama bazı insanların yolculukları diğerlerinden uzun oluyor.Ben yaşıtlarımdan erken geliştim, farklı bir hayat yaşıyorum. Benim kıstaslarım onlarınkinden her zaman farklı oldu. Genellikle beraber olduğum kadınlar benden yaşça büyüktü. Normal yaşamda ayakları çok yere basan bir adamken bir yanım da çok maceracı, her günü sürprizle bekliyorum yarın ne yaşayacağım acaba diye.Hiç program yapmam örneğin. Bir de geceleri yaşamaktan hoşlanıyorum, gece olduğu anda enerji toplamaya başlıyorum, bu çocukluğumdan beri böyle. Erken yatamıyorum, genel bir sorumsuzluğum var hayata karşı.Tek sorumluluğum piyano, müzik.. Ne yapacağımı bilememek özgürlüğümü yaşatıyor bana ve bu durum çok hoşuma gidiyor. Yaşlılığı çok düşünüyorum ben, yaşlandığım zaman bu heyecanları yine taşıyacağım mı diyorum. Attila ilhan'ın bir lafı vardır ya, aslında idam mahkumlarıdır yaşlılar, diye. Bu yüzden her şeyi yaşamak istiyorum. Hızlı yaşamaktan ben de zaman zaman korkuyorum ama ilerisini şimdiden göremem.Yani hızlı yaşayıp bütün yaşanacak şeyleri tüketmekten korkuyorum, bazı keyifleri belirli yerlere bölmeye çalışıyorum ama yaşanacak çok şey de var, hayata karşı çok büyük enerjim var..Rony Reşat Uzay Heparı'

Yanarım yanarım da zeynep tunuslu da ne bulduğuna yanarım,bi de üstüne yıldız tilbeyle beraber olmuş diyorlar.Hey yarabbim ya.

12 Eylül 2009 Cumartesi

Hermafroditmiş


Her türlü büyük spor organizasyonlarında yaptığımız gibi dünya atletizm şampiyonasını evde babamla neden biz hiç madalya alamıyoruz nedir eksik olan tartışmaları arasında izliyorduk elimizden ne gelecekse, ama insan düşünmeden duramıyor işte neden biz bir türlü iyi olamıyoruz neden madalyaları kazanamıyoruz çakı gibi bir gençlik yokmu bizde diye.Bu yaz gene güzel bir organizasyon vardı usain bolt un çılgınlıklarını zevkle izledik.Her neyse bunlar klasik her organizasyonda Türklerin kurduğu cümleler.Bu yıl bayanlar 800 metre yarışındaki atletleri tanıtırken caster semenya yı görür görmez ne işi var lan bunu burda dedim.Şaşkınlıklarım içerisinde yarışa başladı ve kazandı da.Tabi ben bu düşüncemde yalnız değilmişim arkadaşa bir sürü test yapıldı en nihayette hermafrodit olduğu çıkmış testlerden.Olcağı oydu.Bence haksız rekabet sıkıyorsa erkeklerle yarışsın.Ama çift cinsiyetli olduğuna göre istediği yerde yarışabilir heralde.Aman ne bileyim ya ona da yazık.Bence erkekliği seçsin oda rahat etsin hala şansı varsa.Bu sıfatla olmaz bu kadınlık işi.

10 Eylül 2009 Perşembe

Seke Seke

çatlak yüreğimle türkülü yollara
düştüm ki o kadar olur
seke seke ben geldim
sike sike gidiyorum... can yücel

Every Weapon Needs a Master


Ayda 71,997 lira 12 ay taksitle.Lamborghini gallardo bu taksit seçenekleriyle sana ulaşmak artık daha kolay.Ayda elime 72,000 lira sadece bir taksiti ödemek için geçen bir insan olacam da ben seni peşin almayacağım.Demek böyle insanlarda varmış taksit yaptıklarına göre.Nerde lan o insanlar.Gallardo gel artk kollarıma gül döktüm yollarına.

6 Eylül 2009 Pazar

3g ∞ tg

İyiki bu yaz 3g çıktı hertürlü sikkoluklarıyla hayatımıza girdi,hoş gerçi benim hayatıma daha giremedi belki de bu şarjı kendisine bantla bağlanan telefonumdan dolayı bu olaya çok ısınamadım.Türk televizyonlarının her biri 15er dakika süren insanı kumandayı eline aldığına pişman eden reklamlarında en az 10 ar kere dönüyor hepsinin reklamı,tamam ülkemize geleli şunun şurasında daha ne kadar oldu ama bezdirdiler insanı bu kadar da görmemişlik olmaz ki.Sir ingiltere de posta kutusunun üzerine koyup bile giriyormuş internete nicelerdir baksana.

Neyse kıyamat alametlerinden midir nedir artık ilerki yıllarda dokunma duyusunu da insanlar birbirlerine aktaracaklarmış umarım o zamana kadar tel imi değiştiririmde bari bende g ler sonsuza limitlemeden bir sayısından tutarım.Bana nedense bu o kadar da zor imkansız birşeymiş gibi gelmedi bence telefonda konuşmak daha imkansız anlayamıyorum sesin tellerden nasıl iletildiğini hatta teller olmadan havadan mı nerdense artık.Yani bence bu dokunmanın iletimi şöyle olabilir nacizane teorimdir:
  • Şimdi ben elimi ekran a koyduğumda elimi bu ekran 3 boyutlu olarak algılayabilir sonuçta böyle makinalar var.Basit bir uzaklık hacim olayı.Parmağımdaki milyonlarca noktanın kendisine uzaklığını hesaplayabilir.Böyle csi ny tarzı dizilerde falan varya üzerine bir obje koyuyorsun onu 3 boyutlu olarak algılıyor.
  • Bunu matematiksel böyle bilgisayar yazılımı tarzı şeylere aktarabilir.
  • Ve bunlarda aynı programla karşıdakinin telefonuna gelir.
  • Karşıdakinin telefonu da algıladığı bu ifadeleri pixel lere dönüştürür.Milyonlarca pixel.
  • Ve bunlar telefonun özel bir bölümünden yükselir.Pixel pixel yükselerek benim parmağının şeklini alır.
  • Oda parmağıma dokunmuş,hissetmiş olur.
Evet bu kadar saçma ve basit kanımca.alın size benden tg.

4 Eylül 2009 Cuma

Ben Cristiano Ronaldo














Cristiano ronaldo ve clear for men reklamı kadar embesil bir reklam daha görmedim hayatımda.Zaten bu heriften nefret ettiğim kadar başka hiçbir heriften nefret etmiyorum ama reklamın kötülüğü benim nefretimle ilişkili değil zira.O maça çıkarken bile jölelediği saçları,hele salak salak yandan yandan hey ben dünyanın en yakışıklısıyım bütün kızlar bana tapın huuu gülüşü insanı hayattan soğutuyor resmen.-Ben cristiano ronaldo yum ve ben clear for men kullanıyorum-muş bundan türk erkeklerine ne sizde kullanın benim gibi yavşak olursunuz msj ını vermeye çalışıyor.Evet bir şampuanı almamız için bu kadarı yeterliydi zaten yüce guru.Kim bilir bu cümleyi kurabilmek için kaç para almışsındır.Bu ne replik arkadaş bu ne reklam yaratıcılığı.Çekenlere de helal olsun.Aman cristiano bizim erkeklerimizen uzak dur.O salak reklamını da al git ülkemizden.Hem ne belli senin clear kullandığın o jöleli yalak saçlarından ne belli ha.Sorarım.

2 Eylül 2009 Çarşamba

Sevgili Günlük

Bir kaç gündür canım hiç bişey yapmak istemiyor.Malak gibi yatıyorum,kitap okuyorum,yiyeğinim amanın da bugün biberonunu tutmayı öğrenmişleriyle geçiyor tatilim.Bu yaz yok denecek kadar az tv izledim.Bu yaz tv de sadece geniş aileyi izledim.Bence güzel dizi olmuş hele koyu bilal denen karakterin imana geldikten sonra abilere gidiyoruz kitap okuyacağız repliğine epey güldüm.Bide esas oğlan cevahir den de acayip hoşlanmaya başladım.Ne bilem garip şekilde çok yakışıklı geliyor.Canım bişey yapmak istemediği sıralarda şuursuzca tv ye sararım 2 gündür de bunu yapıyorum desperate houswive denen sikindirik diziyi izlemek uğruna telefon konuşmalarını satıyorum.Bu kadınlar gerçekten de umutsuz vakalar.Hayvan gibi evlerde yaşayıp yedikleri önlerinde yemediklerini köpeklerine bile atmayan cinslerin nasıl ossuruktan sorunlar çıkarabileceğini çokta iyi yansıtıyorlar.Türkiye de insanlar toki lere girebilmek için neler yapıyorlar.Neyse bu tv li iki günümden bana son kalan göz yaşı oldu.Buna trt nin 3.sınıf dublajla verdiği esaretin bedeli neden oldu tabi ki buna bilmem kaçıncı kez izleyişime ve aradaki uzun naneli melisalı limonlu yeşilçaylar diyerek başlayan reklamlara rağmen.Bu aralar çok mu duygusal bir boşluktayım yoksa gavur gerçekten çok mu iyi yapıyor.Bilemedim.

30 Ağustos 2009 Pazar

MJ












protez telafisinde kan ter içinde aldım haberi.insan böyle çok yakınlarının öldüğüne inanamaz ya bende inanmadım ilk başta dehşetle karşı çıktım arkadaşlara.bu adam gerçekten bir ilah tı pop un tanrısı kral ı ne denirse oydu.dünyanın her yerinden her kesimden insanı dinlettirdi.hatta ablamla bile tek ortak yönümüzdü.en çok o meşhur dansında elini malum yerine götürdüğü kısma güler ve yapardık.ne varsa o kadar komik olan.ergenlik işte cinsiyeti tanıma zamanları demekki.anamoni seyden sinopeli key abat as diye söylerdik şarkılarını.her türlü havamızı da atardık.

öldü mü öldürülmüdü mü,müslüman olduğu için mi öldürüldü,gerçekten müslüman oldu mu,tenini beyazlattı mı yoksa cilt kanserimiydi,çocukları neden bu kadar açık tenli,ölmedi bir yerlerde mi saklanıyor gibi soruları arkasında bıraktı.klasik haber cümleleri işte.bence en önemli soru neden hala gömülmediği ve neden net bir otopsi raporu yayınlanmadığı,ne bileyim müslüman olup olmadığı otopsi de görülemez mi sünnet olmuşmudur acaba ve cenaze töreni hangi kurallara uygun yapılacak.

o gerçekten peşinden sürüklediği korkulacak bir kitleye sahipti .ölümüyle bir sürü intiharlar oldu.kominizmin yerini kapitalizme bıraktığı zaman lenin in heykeli de yerini michael jackson ın kine bırakmıştı.o aslında bi çok şey ifade ediyordu.

bir röportajında tutankamon un tabut un başında böyle birşeye gömülmek istermisiniz sorusuna ben hiç gömülmek istemem demiş ve hakkaten de gömülemedi adamcağız.gülsek mi ağlasak mı artık bir an önce hangi vecibelerle olursa olsun gömülsün ruhu rahata kavuşşun.şimdi tarihe 3 eylül diyolar ya hadi bakalım.benim için onu öldürmeyecek ve asla gömdürmeyecek olan 5 hit:

  • -billie jean
  • -smooth criminal
  • -they dont care about us
  • -thrillier
  • -beat it

ruhun şad olsun amen

allah rahmet eylesin amin

29 Ağustos 2009 Cumartesi

360 derece



panaromik fotoğraf basit olarak iki ya da daha fazla fotoğrafın tek bir karede birleştirilmesiyle oluşan görüntüye verilen addır. Oluşan fotoğrafın boyutu kare sayısı ile orantılı olarak artar. Bu da normal fotoğraflara göre en az 2 kat daha geniş kareler elde edeceğiniz anlamına gelir.bu kadar teknik bilgiden sonra işin aslı gerçekten çok güzel ve yararlı bi teknik her ne kadar uygulama rütbesine ve materyaline erişemesem de tek fotoğrafa dünyaları sığdıran insanlar var.ilk paris in 360 derece diye bir sergisine gitmiştim 3 yıl önce ve imkansız bişeymiş gibi gelmişti.geçen süre içinde adamlar işi iyice ilerletmiş ve öyle bi hale gelmiş ki mekanları sanki içindeymiş gibi gezebiliyorsun.yerinizden kalkmadan türkiyenin biçok köşesini sarayını müzesini gezme fırsatı.http://www.360tr.com/

tarantino nun kadınları

yeni çıkan filmi inglorious basterds ile şu aralar gündemde olan tarantino nun en takdir ettiğim yönü filmlerimde kullandığı kadınlardır.hangi kadını nerde kullanması gerektiğini gerçekten çok iyi biliyor adam.hoş tarantino şöyledir böyledir şöyle iyidir denilecek çok şey var ama o da başka sefer e artık.tarantino nun kadınlarından top 5 im sıralama yok.




Diana Kruger-inglorious basters
(yeni cariye)











Chiaki Kuriyama -kill bill volume1
(gözde)










Salma Hayek-gün batımından şafağa
(gedikli)










Lucy Liu-kill bill volume1
(gözde)











Uma Thurman-kill bill,ucuz roman
(haseki)


tabi bide didem erol var tarantinonun kadınlarından ama onu bir filminde oynatmadığı için listeye alamıyorum.üzgünüm didem erol.

28 Ağustos 2009 Cuma

bir tatilcinin günlüğü



şortumu giyerim












arabama atlarım








kızlara hertürlü havamı da atarım








tavlamak uğruna kıçımı bile açarım






muradıma erer alnıma da çakarım

safiye sultan










gökyüzünde aramayın beni,

ben haremde bir yıldızım,

aldanmayın kahkahama,şıkırtıma,

ah,ben yapayalnız zavallı bir kızım.


umutsuzca özlerim sevilmeyi,

boğazın mavi suları sürükler kederimi,

gümüş aynalar bir türlü göstermez benliğimi,

bilsem ki açıktır kapısı,yine de terkedemem kafesimi.


görmedim sarayda bir gün şefkati,

altındandır buranın kölelik zinciri,

yediklerim özendirse de cümle alemi,

ben özlerim bir an önce ahireti.


-safiye sultan serisi hayatımda okuduğum en güzel tarihi romanlardandı.an itibariyle de bitti.muhteşem süleyman ın son dönemlerinden başlayan kitap 2.muradın hükümdarlık zamanlarına kadar gidiyor.insanlar tamamen gerçek.tarih derslerinde sıkıntıdan zorla öğrenmeye çalıştığımız şeyler o kadar güzel akıp gidiyor ki bu kitapta.3 kitap boyunca kendimi hep sarayın içinde hissettim.sanki bütün olayları,yükselme döneminin son demlerini kah sultanın gözünden izledim kah haremdeki bir hadımdan dinledim.yasak ilişkiler,akla gelmez cinayetler,inanılmaz ihanetler ve her şeye karşın aşk ve erotizm.haremin devlet üzerindeki gücü.kölelikten valide sultanlığa kadar giden bir öykü.

-kim ne derse desin,bir yabancı bizim tarihimizi yazamaz nerden bilsin desin,objektif değildir desin bence bu kitap çok gerçekçi.

-safiye sultanın zeka ve soğukkanlığına,sokullunun devleti nasıl mükemmel yönettiğine,o dönemdeki kadınların kapalı kapılar arkasındaki gücüne ve saflığına hayran kaldım.

-bu kitap bende acayip derecede osmanlı zamanı istanbul da yaşama arzusu uyandırdı.

-ne diyelim padişahım çok yaşa.

-tarihi roman seviyorsanız az da osmanlıya meraklıysanız bu kitap size sarayın kapılarını açar.

yel


ne dünü düşünür ne yarını,

spontandır hayatın tadı,

o çiçek bu böcek derken,

geçti vahşi kelebeğin hayatı.

yazalım kafamıza eseni,

elbet okur delinin teki,

her telden estirmeli,

vahşi kelebeğin yeli.